Nuriye Çeleğen

Nuriye Çeleğen Kahramanmaraş'ta dünyaya geldi. Nuriye Çeleğen Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türkoloji bölümünden mezun oldu. Sonra İslami Türk Edebiyatı bölümünde masterini tamamladı. Mezun olduktan sonra öğretmenliği yapmaktadır. Yazarın yayımlanmış çok kitabı bulunmaktadır.

  • Aşk-ı Sükun

    Say ettim; yalnızlıkta, acizlikte, çaresizlikte… Say ettim; tevekkülde, teslimiyette, rızada… Say ettim; nefiste… kalpte… ruhta… aşkta… sükûnda… Nefisten kalbe, kalpten nefse say ettim… Döktüm tüm çakıl taşlarımı… Gözyaşlarımın verdiği serinlik ruhumu biraz ferahlatmıştı. Tüm cesaretimi toplayıp bakışlarımı yavrumun olduğu yere doğru uzattım. O da ne? Gözlerime inanamadım. Kupkuru çölün ortasında bir ananın gözyaşları rahmet, kanayan yüreği kaynak olmuştu. Bu su, kızgın çölde anayı temsil eder gibi akacak, kıyamete kadar gözyaşlarımla bereket bulacaktı. Nuriye Çeleğen, Aşk-ı Sükûn’da, Hazreti Hacer’in, teslimiyet ve tevekkülden örülmüş, yalnızlığın en koyusundan geçip hepimize analık eden şefkatiyle bereketlenen büyük yolculuğunu anlatıyor. Her kadın Hacer’dir, fark yürüyüştedir…

    6,79
  • Dedem Hz. Muhammed (asm) & Hz. Hasan (ra) – Hz. Hüseyin (ra)

    Kapının açılışından bilirdim. Kokusuyla gelirdi. Toprak odamız gül kokardı. Gülümserdi. Işıl ışıl bakardı. Şefkat dolu bir ses ruhumu tutardı. Nasıl da sevinir, sevgiyle kanatlanırdım.
    “Küçük adam nerede?”

    Bu sesi her duyduğumda birden büyürdü çocuk yüreğim. Büyürdü de Medine’ye sığmazdı.

    Koşarak atılırdım kucağına. Kucak, çocuk için ne muhkem bir sığınaktı. Dedemin kollarında güçlenirdim. Gül ile karanfil kokusu birbirine karışırdı…

    Aşk, “Mim!” dedi.
    Tüm varlık aşkla “Mim”lendi.
    Esmanın bilinme seyri “Kenz-i Aşk”a yüklendi.
    Dedem Hazreti Muhammed (asm), Âlemlerin Efendisi olarak yaratılan Hz. Muhammed’i (asm) anlatma gayesiyle kaleme alınan Kenz-i Aşk dizisinin son halkası.

    Onlar Peygamberimizin “benim iki reyhanımdır” dediği sevgili torunları, canın parçası Hz. Fatıma annemiz ile velayetin kapısı Hz. Ali’nin evlatları, Hz. Hasan ve Hüseyin efendilerimiz…

    Dedem Hazreti Muhammed (asm), Peygamberimizin ilk çocuklukları işte bu risalet ve velayet ırmaklarının kıyısında geçen iki mübarek gözün bakışı ile anlatıldığı bir siyer-roman.

    Nuriye Çeleğen, Âlemlerin Efendisini, çocuk dünyasının hayret ve haşyet yüklü saf bakışı ile kalplerimize yaklaştırma gayretiyle kaleme aldı; Dedem Hazreti Muhammed (asm)

    9,09
  • Örtüde 70 Esma

    Arşla arz buluştu.
    Tüm esma yansıdı.
    Varlık titredi. Hira titredi.
    Resûl evine koştu.
    Arş kalpli kadın kapıdaydı. Şefkat dolu kalbe seslendi:
    “Örtün beni!
    Örtün beni!”

    Vahyin ağırlığını örtü teskin ederdi. Bildi mübarek annemiz, örtünün muhkem gücünü. O bilinçle örttü kendisini ve eşini.
    Örtülere bürünmüş Resûl ve örtülere sarınmış annemiz anladı: Arş’ın dili olan vahyin ağırlığını ancak örtü taşıyabilirdi. Sır, örtü ile açıldı; örtü açılınca sır kapandı. Kalp ağacının Arş’ta dal budak vermesi için beden çekirdeğini örtü toprağında sarıp sarmalamak gerekirdi.

    Vahyin ilk yansıması örtüye bürünmek oldu. Resûl’ün ilk hitabı da kadına: “Örtün!”

    Örtüde 70 Esma, sizi Asr-ı Saadet’e götürecek, annelerimizin örtüsüyle tanıştıracak, örtüdeki derin manaları ve İlahi sırları keşif yolculuğuna çıkaracak.
    gizle

    10,24
Open chat
Wie können wir Ihnen behilflich sein?