L. M. Montgomery

Kanada’daki Prens Edward Adası’nın Clifton bölgesinde, 30 Kasım 1874’te dünyaya geldi. Montgomery yirmi bir aylıkken, annesi tüberkülozdan hayatını kaybetti. Babası, onu büyütmesi için büyükannesine emanet ettikten sonra başka bir şehre taşındı. Cavendish’te yaşamaya başlayan Montgomery’nin çocukluğu yalnızlık içinde, hayalî arkadaşlarla geçti. 1890 yılında, burada eğitimini tamamladıktan sonra, babası ve üvey annesiyle yaşamak için Prens Albert şehrine yerleşti. İlk şiiri yerel gazetelerde yayımlandıktan sonra düzenli olarak kısa yazılar da yazmaya başladı. Charlottetown’daki Prince of Wales Üniversitesine girerek öğretmenlik lisansı aldı. Prens Edwards Adası’nı çok seven Montgomery, buradaki doğal güzellikler nedeniyle yaşadığı anlık huzurun, Yeşilin Kızı Anne (Anne of Green Gables) kitabına ilham verdiğini söylemiştir. 1896’da Yeni İskoçya’daki Dalhousie Üniversitesinde edebiyat okudu. Bu işten zevk almasa da pek çok okulda öğretmenlik yaptı. 1897’den itibaren yazmaya başladığı yüzlerce kısa öykü, haftalık dergilerde yayımlandı. İlk kitabı Yeşilin Kızı Anne (Anne of Green Gables) 1908 yılında yayımladı. Kısa sürede altı baskısı gerçekleşen kitap büyük başarı kazandı. 24 Nisan 1942’de Montgomery, Toronto’daki evinde hayatını kaybetti. L. M. Montgomery, hayatı boyunca yirmi roman, beş yüzden fazla kısa hikâye, otobiyografi ve bir de şiir kitabı yazdı.

  • Yeşilin Kızı Anne

    Yeşilin Kızı Anne, Lucy Maud Montgomery’nin cümlelerinde âdeta parıldayan içtenliği ve gerçekçiliği sebebiyle hep sevildi. Sinemaya uyarlandı, çizgi filmi yapıldı, çocuklar için kısaltıldı. Son olarak, Anne with an E adındaki uyarlama Netflix dizisiyle herkesin kalbinde taht kuran bir romantik kahramana dönüştü. Erkek çocuk evlat edinmek isteyen Marilla ve Matthew kardeşlerin planları, beklenmedik bir durumla sarsılır. Green Gables’a gönderilen çocuk; duygusallığı, samimiyeti, kızıl saçları ve sonu gelmez merakıyla sevimli mi sevimli bir kız çocuğudur. Adının sonuna eklediği ‘E’ harfiyle muzipliğini tamamlayan Anne isimli bu yaramaz, sadece ihtiyar kardeşlerin değil, dokunduğu herkesin hayatını, renklerin birbiriyle kaynaştığı tablolara dönüştürür. Çatı katındaki odasının penceresinden kurduğu hayallerdir bu tabloların fırça izlerinde okuru bekleyen. Anne, ölümsüz Alice’ten sonra edebiyat dünyasındaki en gözde, en sevilesi çocuktur. – Mark Twain

    4,49
Open chat
Wie können wir Ihnen behilflich sein?