İmam Gazali

İmam Gazali, 1950 yılında Tus, Büyük Selçuklu Devletimde dünyaya gelmiştir. İranlı İslam alimi, filozofu, mutasavvıfı ve müderrisi, olan İmam Gazali'nin lakabları, Hüccet-ül-İslam ve Zeynüddin'dir. Gemel olarak El Gazali ve İmam Gazali isimleri ile tanınmıştır. İlk öğrenimini Tus'ta Ahmed bin Muhammed er-Razikani'den almış, daha sonra 28 yaşına kadar Nişabur Nizamiye Medresesinde öğrenim görmüş, itikadi düşünce olarak Ebu Hasan Eş'ari'den ve ameli görüş olarak ise Şafi'den etkilenmiştir. Hocası İmam-ı Harameyn lakaplı Abdülmelik el-Cüveyni 1085 yılında ölünce Nişabur'dan Büyük Selçuklu Devletinin veziri Nizamülmülk'ün yanına gider. İmam Gazali'nin yaşadığı dönemde İslam aleminde siyasi ve fikri büyük bir karmaşa hakimdi. İmam Gazali, 1111 yılında Tus, Büyük Selçuklu Devletinde de hayatını kaybetmiştir.

  • Al-Buchari & Muslim (4 Bändig) (Al-Lu lu u wal-Mardschan)

    Alle Überlieferungen, die beide Gelehrten (Al-Buchari und Muslim ) als sahih bewerteten! Arabisch & Deutsch
    Jetzt erstmalig in deutscher Sprache erschienen, ist “Al-Lu’lu’ wal-Mardschân” eines der authentischsten und sichersten Werke der islamischen Literatur nach dem edlen Quran. 4 Bände mit zu 2000 Ahadith, die unsere Großgelehrten Al-Buchari und Muslim einstimmig als authentisch einstuften, in Arabisch und Deutsch.Übersetzung aus dem arabischen: Abdullah as-Samit Frank Bubenheim
    Dieses Buch beinhaltet nichts Geringeres als das nach dem Quran sicherste Wissen, das uns über den abschließenden Propheten und Gesandten Allahs vorliegt.

    80,39
  • Die Gefahren der Zunge, Wie hüte ich meine Zunge? Imam Al Ghazali

    Die Zunge stellt eine der bedeutendsten Gaben Allahs, sowie eine Seiner feinsten Schöpfungen dar. Sie ist klein, jedoch ist ihr Gehorsam und ihr Ungehorsam groß.

    13,80
  • Anfang der Rechtleitung Abu Hamid Al Ghazali

    Die drei Abschnitte dieser Schrift handeln vom Gehorsam Gott gegenüber, der Vermeidung von Sünden und dem guten Benehmen im Umgang mit Gott und den Menschen.

    Beschrieben wird, wie ein Gläubiger die prophetische Führung (sunna) praktisch lebt – Schritt für Schritt, von Tag zu Tag, vom Aufwachen bis zum Schlafen. Indem er beschreibt, wie Sünden vermieden und die Rechte anderer mit Güte erfüllt werden können, gibt der Text wichtige Schlüssel zur Lebensführung an die Hand.

    17,14
  • İki Şehveti Dizginlemek Mide ve Cinsellik

    İmam-ı Gazâlî’nin en büyük eseri olan İhyâu Ulûmi’d-Din, her dönem Müslümanlar için ilk akla gelen başvuru kaynağı olmuş ve bu esere büyük güven duyulmuştur. İhyâu Ulûmi’d-Din, dört ana bölümden ve her bölüm de onar konudan oluşmaktadır. İhyâu Ulûmi’d-Din içinde yer alan konuların her biri, eserin orijinal anlatımı asla bozulmadan, akıcı ve duru bir dil kullanılarak çevirisi yapıldı ve başlı başına birer kitap haline getirildi. İhyâu Ulûmi’d-Din’in üçüncü bölümü olan Helak Edici Şeyler Bölümü’nün üçüncü konusu İki Şehveti Dizginlemek’tir. İmam-ı Gazâlî bu eserinde; açlığın fazileti, faydaları, mide şehvetini dizginleme, açlığın hükmü ve insanların ahvaline göre onun fazileti, şehvetin terkinde riyazetin önemi ve evlenme hususunda yapılması gerekenler gibi önemli konular hakkında bilgiler verir. Sonuçta ise mide, göz ve tenasül organının şehvetine muhalefet eden kimsenin ulaşacağı yüksek faziletler hakkında geniş izahat yapar ve bu noktaya ulaşmak için nasıl bir yol takip edilmesi gerektiğini izah eder.

    6,79
  • Hakikat Arayışı el-Münkız Mine’d-Dalal

    İslam düşüncesinin zirve isimlerinden olan İmam Gazzâlî’nin, yüzyıllar boyunca tartışmaların odağında olmuş meşhur eseri el-Münkız Mine’d-Dalâl, kendi çağındaki İslâm düşüncesi fikir ve inanç hareketlerini ele almasının yanı sıra şüpheciliğe dair ortaya koyduğu ve o güne kadar benzeri görülmemiş yorumuyla da İslâm düşünce tarihinin en özgün metinlerinden birisidir. Kısaca el-Münkız olarak bilinen bu meşhur eser, Gazzâlî’nin kendi düşünce dünyasındaki büyük değişim ve gelişimi anlattığı bir tür otobiyografik metindir. Elinizde tuttuğunuz metin, dünyanın çeşitli kütüphanelerinde çok sayıda yazma nüshası bulunan el-Münkız’ın bilinen en eski nüshası baz alınarak ve diğer nüshalarla karşılaştırılarak hazırlandı. Gazzâlî’nin hakikat arayışının bir çeşit günlüğü de olan bu büyük eser, erken dönemlerden itibaren hem İslâm dünyasında hem de Batı’da büyük bir ilgiyle karşılanmıştır.

    6,79
  • Mustasfa İslam Hukukunun Kaynakları

    Gazzâlî’nin Mustasfâ’sı, İslâm hukukunun kaynaklarının belirlenmesinde ve hüküm elde edilmesi sürecinin metodolojik çerçeveye oturtulmasında temel eserlerden biridir. Eserinde tümdengelim usulünü kullanan Gazzâlî, özellikle bütün ilimler için bir giriş olarak gördüğü mantık konusuna kitabında yer vermesiyle gelenek içinde önemli bir dönüm noktası teşkil eder.

    Mustasfâ’yı diğer fıkıh usulü kitapları arasında öne çıkaran hususlardan biri de yazılış amacıdır. Kendisini mutlak müctehid konumunda gören Gazzâlî, Mustasfâ’yı belli bir mezhebi savunup üstün göstermek amacıyla ya da bir ders kitabı olarak kaleme almamıştır. Bu eseri telif amacı, öncelikle kendi metodolojisini ortaya koymak ve ictihad basamaklarını tırmanmak isteyenlere rehberlik etmektir.

    devamını oku

    22,89
  • Nefis Terbiyesi

    Hamd, en güzel övgülere layık olan Allah (c.c)’a aittir. Yalnız O’ndan yardım diler ve O’ndan mağfiret isteriz. Kötülüklerden O’na sığınırız. O’nun hidayet verdiğini saptıracak kimsenin olmadığına iman ederiz. Mahlukatın en şereflisi olan Peygamber (a.s)’a salat ve selam ederiz. Elinizdeki bu kitap, İslam kültürel mirasımızda önemli bir yeri olan, başta tasavvuf, ahlak, fıkıh, kelam ve daha bir çok alanda eser kaleme almış olan İmam Gazâlî (r.aleyh)’nin açıklamalarından anladığımız üzere ümmetin ıslahı için yazılmış bir eseridir Kitapta insanın manevi ve ahlaki yönünün beslendiğini görmekteyiz. Bu ruhi beslemenin insanı helak edebilecek nedenlerden uzak durmakla mümkün olduğu herkesçe malumdur. Bu acizane çalışmayı sizlerin istifadesine sunarken İmam Gazâlî’nin ihya etmek için kaleme aldığı satırların, başta kendi hayatımızın ihyasına ve ıslahına, sonra da siz değerli kardeşlerimin ihya ve ıslahına sebep olmasını Rabbimden niyaz ederim

    5,64
  • Hak Yolunun Esasları

    İmam Gazali (rah), bu eserde itikad, edep, güzel ahlak ve seyru sülük konularında en lazım bilgileri özlü bir şekilde ortaya koymakta; aynı zamanda Ehl-i Sünnet itikadına aykırı olan mezhep ve düşünceleri değerlendirip reddetmektedir.

    6,79
  • İhya-u Ulumi’d-Din (8 Cilt – Küçük Boy)

    İmam-ı Gazâli, insanlık tarihinde nev’i şahsına münhasır büyük bir İslam mütefekkiridir. En mühim eseri de hiç şüphesiz ki İHYÂ-U ULÛMİ’D-DÎN’dir. Çünkü İslam tarihinde, ne şarkta ne de garpta bu mevzuda böyle bir eser yazılmamıştır. Gazâli hazretleri iki yönden yenilenmeye girişmiştir:

    a. Felsefeyi tenkid etmek,
    b. Kelam ilmini yeni bir tarzda arzetmek.
    Hazretin ikinci cephesini “İHYA” adlı eseri temsil etmektedir. Zira ‘İHYA’ müslümanların hayatını derinden etkileyen İslami kaynakların başında gelir. Alimler ve tedkikciler onu çokça övmektedir. Örneğin; hadis hafızı imam Zeyneddin Ebul-Fazl el-Irakî [806 Milad.] “İHYA” hakkında şunları söyler: “O İslâmî kitapların büyüklerindendir.”

    Gazâli’nin muâsırı ve İmamı Haremeyn’in talebesi Şeyh Abdul-Gafır El-Farisî: “İHYA, Gazâli’nin eşsiz eserlerindendir,” der. Şeyh Ebu-Muhammed el-Kâzerûnî: “Eğer bütün ilimler yok olsa, hepsi İHYA’dan çıkabilir.” der. İmam Nevevî hazretleri “İHYA” yı çok beğenir ve onu son derece takdir ederdi. Bu ve benzer sözlerin mübalağadan ibaret olduğunu farzetsek bile yine de bunlar en azından halkın bu kitabın tesirinde kaldığına delalet eder. Ayrıca alimlerin onu mütalaa ettiğinin delilidir.

    devamını oku

    69,90
  • Abidler Yolu

    İmam-ı Gazâli’nin “Minhâcü’l Âbidin” orijinal isimli bu eserinde; kulların, ibadetlerini hangi şartlarda ve ne şekilde yapacakları, dünya ve ahiret saadetine nasıl erişecekleri açıklanmaktadır. İlmin faziletinden, ihlasın çeşitlerine; kalbi ıslah etmenin çarelerinden, şeytanı kahretmenin yollarına kadar birçok konuda açıklamalar yapılan bu kitap; “salih kulların hayat ve ibadet ölçüleri” olarak da adlandırılabilir.

    11,39
  • Gündüzlerin ve Gecelerin İhyasının Fazileti Virdler Kitabı

    İmam-ı Gazali’ nin en büyük eseri olan İhya-u Ulum’id-din, her dönem Müslümanlar için ilk akla gelen başvuru kaynağı olmuş ve bu esere büyük güven duyulmuştur.
    İhya-u Ulum’id-din içinde yer alan konuların her biri, eserin orjinal anlatımı asla bozulmadan, akıcı ve duru bir dil kullanılarak çevirisi yapıldı ve başlı başına birer kitap haline getirildi.
    İhya-u Ulum’id-din’ in birinci cildinde yer alan son kitap Virdler Kitabı’dır.
    Bu kitapda; Virdlerin faziletleri, virdlerin sayısı ve tertibi, gecenin virdleri, gece ibadeti, faziletli günler ve geceler gibi konular ayetler ve hadisler ışığında açıklanmaktadır.
    * * *
    Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:
    “Sabah akşam Rabbininin adını an (sabah, öğle ve ikindi namazlarını kıl). Gecenin bir kısmında da O’na secde et (akşamla yatsı namazlarını kıl). Bir de O’nu geceleyin uzun bir süre tesbih et (teheccüd namazı kıl). İnsan, 76/25-26.

    7,94
  • Kelam ve Halk İlcamu’l-avam an ilmi’l-kelam el-Kanunu’l-külli fi’t-te’vil

    İnsan aklı herhangi bir varlığı tanımak ve tanımlamak için onun öz varlığı (zât) ile nitelikleri arasında bir ayrım yapar. Daha doğrusu, insan bir şeyi ancak nitelikleri ile birlikte tanıyıp anlayabilir; sıfatsız, niteliksiz bir varlık onun zihninde hiçbir iz bırakmaz ve herhangi bir çağrışım yapmaz. Eğer söz konusu varlık manevî ve aşkın bir varlıksa, hiç şüphesiz durum daha da karmaşık bir hal alır. Kadîm zamandan beri felsefe ve teolojide Tanrı kavramı ve O’nun var olanlarla ilişkisi bağlamında farklı tartışmalara konu olan bu sorun, İslâm kelâmında da Allah’ın zâtı ve sıfatları çerçevesinde ele alınıp tartışılmıştır. Allah’ı yaratılmışlara ait her türlü nitelikten arındırmak anlamındaki tenzîh ile O’na yaratılmışlarda da bulunan birtakım nitelikler atfetme manasındaki teşbîh arasında kelâm ekolleri Allah’ın zâtı ve sıfatları arasındaki ilişkiyi ve sıfatların mahiyetini farklı yönlerden incelemişlerdir. Bu noktada kelâm ekollerinin üzerinde durduğu en önemli meselelerden biri de naslarda Allah’a nispet edilen ve haberî sıfatlar olarak nitelenen insanbiçimci sıfatların nasıl yorumlanacağıdır. Kelâm ve Halk, İslâm düşünce tarihinin en dikkat çekici isimlerinden Gazzâlî’nin, vefatından hemen önce kaleme aldığı ve haberî sıfatların yorumlanması merkezinde kelâm ilminin işlevini incelediği İlcâmu’l-avâm an ilmi’l-kelâm adlı eseri ile inziva sonrası Bağdat’a döndüğünde Endülüslü talebesi Ebû Bekir İbnü’l-Arabî’nin haberî sıfatların nasıl anlaşılması gerektiğine dair sorularına verdiği cevapları içeren el-Kânûnu’l-küllî fi’t-te’vîl’in tenkitli neşrini ve tercümesini içermektedir.

    10,90
  • Zekat Sırları ve Fazileti

    Allah, zekât ibadetini İslam’ın temel şartlarından biri kılmıştır. Zekâtı hemen namazın arkasından zikretmek suretiyle, önemini belirtmiştir. Ki namaz, farz kılınan ibadetlerin en üstünüdür. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin.” (Bakara 2/110) Zekât vermede kusurlu davrananlar ve vermek istemeyenlere ilişkin olarak çok ağır tehditler ve cezalar bulunmaktadır. Nitekim Yüce Allah bununla ilgili olarak şöyle buyurmuştur: “Altın ve gümüşü yığıp da onları Allah yolunda harcamayanlar yok mu, işte onlara elem verici bir azabı müjdele.”(Tevbe 9/34) İşte bu açıdan zekât üzerinde durulması gereken dinin asıl ve önemli konularından/farzlarından biridir. Dolayısıyla bu kadar önemli olan bu ibadetin sırlarını ve hikmetlerini ortaya koymak, bununla ilgili açık ve gizli şartlarını sergilemek, zekâtın görünen ve görünmeyen/bâtınî manalarını izah etmek gerekecektir. Bu kitabımızda, zekâtın hem veren ve hem alan açısından durumunu kısaca özetlemek suretiyle konuyu ortaya koymaya çalışacağız.

    6,79
  • Cah ve Riya İnsanı Helaka Götüren Hal ve Davranışlar

    Makam hırsı denince, insanın ün salması ve şöhret bulması anlaşılır. Bu, gerçekten kötüdür. Aksine övgüye değer olanı, şöhret bulmamak ve sessiz bir hayat sürdürmektir. Ancak bir kimse dinini yayma uğrunda, herhangi bir şöhret ve isim yapma arzusu olmaksızın bir ün yaparsa bu olabilir. Bunun herhangi bir sakıncası yoktur.

    Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: “Allah’ın kendilerini korudukları dışında, bir kimsenin dini ve dünyası bakımından parmakla gösterilir olması kendisine kötülük olarak yeter. Şüphesiz Allah sizin şekil ve sûretinize bakmaz, O ancak kalplerinize ve amellerinize bakar.”

    Hz. Ali (radıyallâhu anh)’ de şöyle söylemiştir: “Dağınık bir hayat yaşamak, şöhret bulmaktan daha iyidir. Seni ansınlar diye yükselmeye çalışma. Bilgili ol, fakat ağzını tutmasını bil, susmayı bil ki, kurtulasın. İşte bu, iyi kimseleri mutlu kılar ve kötü kimseleri de çileden çıkarır”.

    İbrahim b. Edhem de şöyle söylemiştir:

    “Kim şöhret peşindeyse, o kimse, Allah’ı tasdik etmemiş demektir.”

    Eyyub Sahtiyanî de der ki:

    “Allah’a yemin ederim ki, bir kulun doğruluğu ve Allah’a imanı, ancak o kimsenin bulunduğu makamını gizli tutmasına bağlıdır.”

    9,09
  • Varlık, Bilgi, Hakikat (Mişkatü’l-Envar)

    Gazzâlî’nin Mişkâtü’l-envâr’ı, onun, temelde, kelâm, felsefe ve tasavvuf çerçevesinde geçen entelektüel serüveninin en dikkate çekici ve son ürünlerinden birisidir. Bir dostunun, “Allah göklerin ve yeryüzünün nurudur” (en-Nûr 24/35) âyetindeki sembolik anlatıma dair sorusu üzerine bu eseri kaleme alan Gazzâlî, sadece bir te’vil teorisi ortaya koymamakta, bize epistemolojik ve psikolojik verilerle temellendirilmiş bir ontoloji teorisi sunmaktadır. “Nur” kavramı bağlamında geliştirdiği ve Tehâfütü’l-felâsife başta olmak üzere pek çok eserinde şiddetle eleştirdiği İbn Sînâ felsefesinden derin izler taşıyan bu teori, Sühreverdî ve İbnü’l-Arabî gibi mistik ve tasavvufî yönelimlere sahip düşünürler için ilham kaynağı olmuştur.

    14,84
  • Hakikat Çağrısı Ey Oğul – Eyyühe’l-Veled -Ledünni İlim Risalesi

    Elinizdeki eserde İslâm düşüncesi tarihinde bir dönüm noktası olan Gazzâlî’nin iki metni bir arada yer alıyor. Risalelerden ilki olan Ey Oğul / Eyyühe’l-Veled, Gazzâlî’nin talebelerinden birisinin sorduğu bazı sorulara cevap olarak kaleme alınmıştır. Soruları soran kişi, yıllar boyunca öğrendiği ilimlerden hangilerinin kendisine ahirette faydalı olacağını merak etmekte ve bununla ilgili meseleleri hocasının küçük bir risalede özlü ve derli toplu bir biçimde kaleme almasını rica etmektedir. Bu metin, ahiret yolunda yürüyen bir mü’mine kılavuzluk etmek üzere gerekli ilkeleri içeren ve yüzyıllar boyunca çok okunmuş olan bir risaledir. İkinci risale, tasavvuf ehlinin keşif ve ilham yoluyla elde ettikleri ledünnî ilmin imkânını ortaya koymak üzere kaleme alınmıştır. Dostlarından birisi ledünnî ilmi kabul etmeyen birinden bahseder, bu kişi ilimlerin ancak çalışılıp öğrenilerek elde edileceğini savunmaktadır. Dostu, Gazzâlî’den bu konuyu temellendiren bir metin yazmasını rica eder. Gazzâlî de bu istek üzerine bilgi teorisi ve psikolojiyle alakalı olan bu önemli metni kaleme alır.

    6,79
  • Yaratılıştaki Sırlar & El-Hikmetu Fi Mahlûkatillah

    Mahlûkatı incelemek, onların harikulâde hâllerini tefekkür etmek, çeşit çeşit mahlûkatın yaratılma hikmetlerini düşünmek, mârifetullah yolunda Allah’a tazim göstermek demektir. Böyle davranmak kişideki yakini kökleştirir. Bu hususta müttakilerin dereceleri de farklı farklıdır. Ben bu kitabı akıl ve basiret sâhipleri için Kuran âyetlerinin birçoğunun işaret etmiş olduğu nimet ve hikmetlerin çeşitlerini târif ederek telif ettim. (Allah celle celâlüh) aklı yarattı ve o akla ahdi göstererek onu tekmil etti, akıl sâhiplerine de mahlûkata bakmalarını, o mahlûkatta bulunan harikulâde hâlleri tefekkür ederek onlardan ibret almalarını emretmiştir. Nitekim Allah (celle celâlüh) şöyle buyurmuştur: “De ki: Göklerde ve yerde neler var, bakın da ibret alın!’ Yûnus Sûresi,101. “Her canlı şeyi sudan yarattık. Hâlâ inanmıyorlar mı? Enbiyâ Sûresi, 30. Buna benzer pek çok apaçık âyet ve delil vardır ki, bunları ancak selim akıl sâhibi insanlar idrak eder. İmam-ı Gazali

    6,79
  • Namazın Sırları ve Fazileti

    İslâm düşünce tarihinin en etkili isimlerinden biri olan ve Hüccetü’l-İslâm unvanıyla tanınan Gazzâlî, ehl-i sünnet kelâmının önemli kaynaklarından olmakla birlikte geçmişte yeterince rağbet görmeyen İtikadda Orta Yol’da itikadî meseleleri aktarıp lehte ve aleyhte ortaya atılan fikirleri naklettikten sonra en doğru görüşün orta yola (iktisâd) bağlı olan ehl-i sünnet tarafından temsil edildiğinin altını çizer ve konuları hem aklî hem de naklî esaslar çerçevesinde izah eder. Bu bakımdan eser, mantık kurallarının itikadî konulara uygulandığı ilk eserlerden biridir.

    Gazzâlî’nin -kendi ifadesiyle- bu eserde ortaya koyduğu deliller, itikâdî/manevî hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar hükmündedir ve bunu uygulayan doktorun (kelâmcı) yetenekli, sağlam görüşlü ve keskin zekâlı olması gerekir. Bu sebeple, eserin girişinde geniş bir metodoloji kısmına yer verir.

    Kısacası, İtikadda Orta Yol bir yandan yeterli miktarda kelâm bilgisine sahip olmak isteyenler için sahih itikadın çerçevesini belirlemekte, diğer taraftan, bid‘at ve dalâletlere karşı çıkarak şüpheleri gidermek ve avamın itikadını savunmak isteyenlere kılavuzluk etmektedir.

    7,94
  • İtikadda Orta Yol

    İslâm düşünce tarihinin en etkili isimlerinden biri olan ve Hüccetü’l-İslâm unvanıyla tanınan Gazzâlî, ehl-i sünnet kelâmının önemli kaynaklarından olmakla birlikte geçmişte yeterince rağbet görmeyen İtikadda Orta Yol’da itikadî meseleleri aktarıp lehte ve aleyhte ortaya atılan fikirleri naklettikten sonra en doğru görüşün orta yola (iktisâd) bağlı olan ehl-i sünnet tarafından temsil edildiğinin altını çizer ve konuları hem aklî hem de naklî esaslar çerçevesinde izah eder. Bu bakımdan eser, mantık kurallarının itikadî konulara uygulandığı ilk eserlerden biridir. Gazzâlî’nin -kendi ifadesiyle- bu eserde ortaya koyduğu deliller, itikâdî/manevî hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar hükmündedir ve bunu uygulayan doktorun (kelâmcı) yetenekli, sağlam görüşlü ve keskin zekâlı olması gerekir. Bu sebeple, eserin girişinde geniş bir metodoloji kısmına yer verir. Kısacası, İtikadda Orta Yol bir yandan yeterli miktarda kelâm bilgisine sahip olmak isteyenler için sahih itikadın çerçevesini belirlemekte, diğer taraftan, bid‘at ve dalâletlere karşı çıkarak şüpheleri gidermek ve avamın itikadını savunmak isteyenlere kılavuzluk etmektedir.

    13,69
  • Dua ve Zikir

    İmam-ı Gazâlî, yaşadığı döneme ait yazdığı kitapları ve fikirleriyle damgasını vurmuş bir din âlimidir.Gazâlî’nin eserleri günümüzde de değerlerini korumakta, en çok okunan ve başvurulan islamî temel kaynak eserler arasında yer almaktadır. İmam-ı Gazâlî’nin en büyük eseri olan İhyâ’u Ulûm’id-din, İslam dünyasında son derece önemli ve müstesna bir değere sahiptir. Her dönem Müslümanlar için ilk akla gelen başvuru kaynağı olmuş ve bu esere büyük güven duyulmuştur. Bu rehber nitelikli büyük eseri, şimdi yepyeni bir formatla size sunuyoruz. İçinde yer alan konuların her biri, eserin orjinal anlatımı asla bozulmadan, akıcı ve duru bir dil kullanılarak sadeleştirilerek, başlı başına birer kitap haline getirildi. Bundan böyle yanınızda taşıyarak okuyabileceğiniz, İhyâ’u Ulûm’id-din kitabından bir bölüm olan “Dua ve Zikir” kitabını, okurlarımıza sunuyoruz.

    6,79
  • El-Münkız Mine’d-Dalal Dalaletten Hidayete

    “Peygamberler kalp hastalıklarının doktorlarıdır. Aklın yararı ve işlevi de, bize nübüvvet gerçeğini tanıtmak ve nübüvvet gözü ile kavrananı kavramaktan aciz olduğunu kabul ederek,nübüvveti tasdik etmek ve bizi elimizden tutarak, körleri rehberlere ve ne yapacağını bilmeyen hastaları müşfik doktorlara teslim eder gibi, nübüvvete teslim etmektir. Aklın etki alanı ve varıp duracağı son
    nokta burasıdır. Bunun ötesinde, tabibin kendisine vereceği şeyi anlamaya çalışmaktan başka yapacağı bir şey yoktur.” Gazâlî’nin yücelttiği ve kast ettiği akıl işte bu vahye/nübüvvete muhatap olan akıldır.
    Dini ilimleri ve Sünneti ihya, bid’atleri imha eden İmam-ı Gazâlî, bu hakikatleri avam nezdinde dahi tam ma’kes bulacak şekilde tasarlamış ve gerçekte ruhî, kalbî ve aklî olarak Allah’tan bir hayli uzaklaşmış olanları yeniden Hidayete ve Kurtuluşa sevk etmeye çağırmıştır.
    Imam-ı Gazâlî’nin hacimce küçük, fakat tesiri bakımından
    büyük olan El-Munkız-Mine’d-Dalâl eseri ömrünü hakikati aramaya adamış hakikat âşıkları için çok mühim bir kitaptır. Özellikle, Ruh, kalb, fikir hatta hissi selamet ve istikamet arayanlar için bir başucu kitabı da denebilir…
    devamını oku

    6,79
  • İlme Teşvik

    Hiç şüphesiz ki ilim bir nurdur. Allah için ilim tahsil etmek ibadettir. İlmi aramak cihaddır. Bilmeyene öğretmek sadakadır. İlmi müzakere etmek tesbihtir. Allah ancak ilimle bilinir ve Allah’a ancak ilimle ibadet edilir. Allah, kavimleri ilimle yüceltir ve diğer insanlara üstün kılar. Milletler ancak ilimle doğru yola erişebilir. Allah indinde konumu en yüksek olanlar, Allah ile kulları arasında yer alan kimselerdir ki, bunlar da nebîler ve âlimlerdir. İblis’e fakihin ölümünden daha çok sevimli gelen hiçbir şey yoktur. İnsanların helakinin alameti ise hiç şüphesiz fakihlerin ölmesidir.

    7,94
  • Kalplerin Keşfi / Mukaşefetü’l Kulüp (Ciltsiz)

    Mukaşefetü’l Kulüb konu itibariyle tasavvufi bir eserdir. İçerik itibariyle kalpleri hassas bir İslami hayata sevk etmeyi, oraya saf bir İslami hayatı sıkıştırmayı hedef edinen bir eserdir. Mukaşefetü’l Kulüb bir “Kalpleri ihya” kitabıdır. Durumlarını tespit ve keşfedip aralayarak, ortaya çıkararak ıslaha çalışmayı öğreten bir eserdir. Tasavvuf kalp ile meşgul olan bir ilimdir. Malumdur ki, kalp nasıl olursa dış aza ve yaşayış da ona uygun bir manzara arz eder. Allah Tela’nın; “Her kulun kalbini günde birkaç kere kontrol ettiği” hadisinin manasına itibarla tasavvufta amellerin zuhur mahalli olan kalp ele alınmıştır.

    12,54
  • Kur’an Okumanın Adabı ve Fazileti

    İçinde yer alan kıssalar ve haberlerle insanların ibret almalarını sağlamak için düşünce ufuklarını genişleten yegane kitap. Bu sayede en güçlü metodu, en doğru yolu açıklamış, içinde yer alan hükümlerin açıklanmasıyla düşünce alanımızı genişletmiştir. Allah bu kitabında helal ve haramı açık olarak ortaya koymuş, bizzat bir nur ve ziya olarak kitabını önümüze vermiştir. Yanlış saplantılardan kurtuluş ancak bu kitap sayesinde mümkündür. Çünkü bu kitapta gönüllere şifa olacak hükümler yer almaktadır.

    7,94
  • Uzlet / Yalnızlığın Faziletleri

    Gazâlî’nin eserleri günümüzde değerini korumakta, en çok okunan ve başvurulan İslamî temel kaynak eserler arasında yer almaktadır. İhyâ’u Ulûm’id-din, Her dönem Müslümanlar için akla gelen başvuru kaynağı olmuş ve bu esere büyük güven duyulmuştur.

    İhyâ’u Ulûm’id-din içinde yer alan konuların her biri bir kitaptır eserin orjinal anlatımı asla bozulmadan, akıcı ve duru bir kullunılarak sadeleştirilerek, başlı başına birer kitap haline getirildi…

    İhyâ’u Ulûm’id-din içinde yer alan önemli bölümlerinden biri de “Uzlet-Yanlızlığa çekilmenin Faziletleri”dir.
    devamını oku

    6,79
  • Nefis Terbiyesi

    Bir gün Peygamber Efendimiz’in huzurunda kadınlar kalabalık olmuşlar, kavga ediyorlardı, Hazret-i Ömer oraya geldi. Kadınlar onu görünce kaçtılar. Hazret-i Ömer kadınlara şöyle dedi: “Ey kendi nefislerinin düşmanları! Benden utanırsınız da Allahu Teâlâ’nın Resûlünden utanmaz mısınız?” diye sordu. Kadınlar da: Sen O’ndan daha sert huylusun! dediler. O zaman Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz, Hazret-i Ömer’e şöyle buyurdu: “Ey Hattab’ın oğlu! Allah hakkı için -ki benim nefsim O’nun elindedir- sen şeytanla karşılaşmazsın. Çünkü o, senin heybetinden yolunu değiştirir. Senin geldiğin yoldan kaçar, başka yöne gider.”
    devamını oku

    6,79
  • Helaller ve Haramlar

    İmam Gazali “Helaller ve Haramlar” eserinde dinimizin günlük yaşam içinde uygulamamız gereken kurallarını incelikli ve detaylı bir biçimde bize anlatıyor.
    Kitabın birinci bölümünde; helali aramanın önemi ve değerleri, fazileti, haramın kötülüğü, helal ve haramın dereceleri anlatılıyor. İkinci bölümünde; şüphelilerin mertebeleri, bunların kaynağı, haram ile helalden bunların ayır edilmesi irdeleniyor. Üçüncü bölümünde; araştırma, sorgulama, bunların üzerine gitme ve ihmal durumlarının incelenmeleri aynı zamanda bunların helal ve haram sanılma nedenleri araştırılıyor. Dördüncü bölümünde; tövbekar olan kimsenin yapmış olduğu mali zulümlerden arınma mselesi inceleniyor. Beşinci bölümünde devlet büyüklerinin verdikleri maaşlar, hediyeler bunların helal ve haram olma sınırları tartışılıyor. Altıncı bölümünde; devlet büyükleriyle birlikte bulunmak, onlarla oturup kalkmanın kişi üzerindeki etkileri ve hükümleri inceleniyor. Yedinci bölüm olan son bölümde ise; farklı meseleler ve çözümlerine yer veriliyor.
    devamını oku

    9,09
  • İlmin Fazileti İlim Kitabı

    İmam-ı Gazali’ nin en büyük eseri olan İhya-u Ulum’id-din, her dönem Müslümanlar için ilk akla gelen başvuru kaynağı olmuş ve bu esere büyük güven duyulmuştur.
    İhya-u Ulum’id-din içinde yer alan konuların her biri, eserin orjinal anlatımı asla bozulmadan, akıcı ve duru bir dil kullanılarak çevirisi yapıldı ve başlı başına birer kitap haline getirildi.
    İhya-u Ulum’id-din’ in birinci cildinde yer alan ilk kitap İlim Kitabı’dır.
    Bu kitapda; ilmin fazileti, ilim öğrenmenin ve öğretmenin fazileti, öğretici ve öğrenci arasındaki ilişkiler ve görevleri, faydalı ve faydasız ilimler, makbul olan ve olmayan ilimler gibi konular ayetler, hadisler ve İslam büyüklerinin sözleriyle açıklanmaktadır.
    * * *
    Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:
    “Allah sizden iman edenlerle, kendilerine ilim verilmiş olanları derecelerle yükseltir (yükseltsin).” (Mücadele/11)
    Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyuruyor:
    “Kim, ilim isteğiyle bir yola girerse, Allah da O kimseye cennete giden yolu açar.” (Müslim, Ebu Hureyre)
    devamını oku

    10,24
  • Dil Belası

    Eser, büyük İslam alimi İmam Gazali’ye ait İhya’dan bir bölümün tercümesidir. İçinde her insanın cennete veya cehenneme gitmesinde en önemli sebep olan dilin afet ve hastalıkları işlenmektedir.
    Eserde, dilin yirmi çeşit hastalığından ve dille düşülen tehlikelerden bahsedilmekte, tespitten sonra tedavi yolları gösterilmektedir.
    Günümüz insanın en fazla müptela olduğu yersiz, gereksiz ve ölçüsüz konuşma hastalığına kesin ilaç olacak bir kitap.

    7,94
  • İnançların Esasları

    “İslam Akaidi” İslam dininde kesinlikle inanılan hususlar manasına gelir ki, bunlara ‘’İman Esasları’’ da denir. Buna göre iman esaslarını ihtiva eden ilme de “Akaid İlmi’’ denir. Akaid İlmi; Allah’ ın varlığından, sıfatlarından, fiillerinden bahseden bir ilimdir. Akaid ilminin gayesi, taklitten kurtulmak ve tahkiki iman derecesine ulaşmaktır.
    Yüce Allah buyuruyor:
    «Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri peşinden gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allah’ın gökten indirip de ölü haldeki toprağı canlandırdığı suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarı ve yer ile gök arasında emre hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde düşünen bir toplum için (Allah’ın varlığını ve birliğini ispatlayan) birçok deliller vardır.»(Bakara 2/164)

    “Gökleri ve yeri yaratan Allah hakkında şüpheniz mi var?”(İbrahim,14/10)

    “Andolsun ki, onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan, mutlaka “Allah…” derler.”(Lokman,31/25)
    devamını oku

    7,94
  • Filozofların Tutarsızlığı

    İslâm düşüncesi literatüründe vahiy ile aydınlanan aklın din-felsefe ilişkisi bağlamında felsefeye yönelttiği eleştiriler yanında probleme getirdiği açılımlarla Doğu ve Batı’da haklı bir şöhrete sahip olan Gazzâlî’nin Tehâfütü’l-felâsife’si klasiklerimiz arasındaki müstesna yerini bugün de korumaktadır. O, bu eserinde Meşşâî metafiziğe ve Yeni-Eflâtuncu sudûr teorisine yönelttiği esaslı eleştirilerle, felsefenin dine alternatif olamayacağını ve hakikati temsil edemeyeceğini göstermeye çalışmıştır. Tehâfütü’l-felâsife ile başlayan “Tehâfüt geleneği” kelâm ve felsefe tarihinin her döneminde olduğu gibi günümüzde de hâlâ bir cazibe merkezi olmaya devam etmektedir.

    14,84
  • Tefekkür Düşünmenin Fazileti

    “Bir anlık/saatlik tefekkür, doğrusu bir yıllık nafile ibadetten üstündür.”(Hadis-i Şerif) Kaldı ki Yüce Rabbimizin Kitabında; tefekkür, düşünme, ibret alma, dikkatli ve titiz olarak incelemeyle ilgili olarak çok teşviklerde bulunulmuş ve buna ilişkin hükümler yer almıştır. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Onlar ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah’ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:) Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın.”(Al-i İmran, 3/191.) Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Allah’ın yarattığı varlıklar hakkında düşünün/ tefekküre dalın. Ancak Allah’ın zatı hakkında tefekküre dalmayın/düşünmeyin. Çünkü siz gerçekten gereğince Allah’ı takdir edemezsiniz.” Bu kitabımızda; tefekkürün önemini, değer ve faziletini gerek ayetler ve gerekse hadislerle açıklamaya gayret göstereceğiz.

    7,94
  • Ölüm ve Ölüm Ötesi Hayat Kıyamet ve Ahiret

    İmam-ı Gazâlî, yaşadığı döneme damgasını vurmuş bir din âlimidir. Gazâli’nin eserleri günümüzde de değerini korumakta, en çok okunan ve başvurulan İslamî temel kaynak eserler arasında yer almaktadır. Her dönem Müslümanlar için ilk akla gelen başvuru kaynağı olmuş ve bu esere güven duyulmuştur. Müslümanların ellerinden düşmeyen ve kitaplıklarında baş köşede duran bu rehber nitelikli büyük eseri, şimdi yepyeni formatla size sunuyoruz. İhyâ’u Ulûmi’d-din içinde yer alan konuların her biri, eserin orjinal anlatımı asla bozulmadan, akıcı ve duru bir dil kullanılarak sadeleştirilerek, başlı başına birer kitap haline getirildi. “Ölüm ve Ölüm Ötesi Hayat” tır kitabını, İhyâ kitaplığı dizisinin ilk kitabı olarak değerli okurlarımıza sunuyoruz.

    9,09
  • Büyük Mütefekkir Gazali

    Gazali,kendisinden sonra yaşamış hemen her Müslüman düşünürün gölgesinde serinlediği bir ağaç gibidir.Bu ağaç hiç kurumadı.Dün olduğu gib bu gün de İslam ve Müslümanların düşünce mirası hakkında yazı yazan Doğulu ve Batılı araştımacılara gölgesini sunmaktadır.İslam düşünce geleneğinde herkesin (özellikle Müslüman mütefekkirlerin)kendisini bir şekilde Gazali ile ifade etmeye heveslenmesi ne ile açıklanabilir? Sorusuna bulabileceğimiz makul cevap,Gazali’nin düşünsel manada kim olduğunu bize gösterecektir.

    5,64
  • Kur’an’ı Okumak ve Anlamak

    Avrupa ve Amerikasıyla Batı dünyası hızla Müslümanlaşıyor… Bunda Gazzâlî’nin katkısı çok büyük… Çünkü Batı’da en çok okunan kitapların başında onun eserleri geliyor… Elinizdeki kitap dâhil, Gazzâlî’nin hemen hemen bütün kitapları Batı dillerine çevrilmiş bulunuyor. Ayrıca Gazzâlî, hakkında en çok tez yapılan ve kitap yazılan bir İslâm âlimi unvanını koruyor… İşte bu eserde, böyle güçlü bir âlim ve çok değerli bir sûfînin kaleminden Kur’ân’a nasıl bakılması, nasıl okunması ve nasıl anlaşılması gerektiğini okuyacaksınız… Bu eserle birlikte artık Kur’ân’ı daha bir duyarak, daha bir duygulanarak, daha bir ürpererek okuyacak, okudukça çok daha fazla mânevî haz alacak ve rûhen kanatlandığınızı hissedeceksiniz…

    6,79
  • Esmaü’l Hüsna Şerhi

    Gazzâlî ya da tam adıyla Hüccetü’l-İslâm Ebû Hâmid Muhammed bin Muhammed bin Muhammed bin Ahmed el-Gazzâlî et-Tûsî, Büyük Selçuklu Devleti devrinin İslâm âlimi, filozofu, mutasavvıfı ve müderrisidir.
    Fars asıllı olduğu sanılan Gazzâlî´nin lâkabları; Huccetü’l-İslâm ve Zeynüddîn´dir.

    Gazali, 1058 yılında Horasan´ın Tus şehrinde doğmuş, İlk öğrenimini Ahmed bin Muhammed er-Razikani´den almıştır.

    Gazali’nin öğrenme merakı onun çok sayıda dini ve fikri akımları araştırmasına neden olmuş,yaşadığı dönemde hakikati bulmak isteyen insanların dört kısıma ayrıldığını ve her birinin hakikati kendi yolunda aradığını görmüştür.

    Bunlar; felsefeciler, kelamcılar, sufiler, batınilerdir. Hepsinin görüşlerini inceleyerek, kelam, felsefe ve Batınilik yolunu kitaplarında ayrıntılarıyla anlatmış ve sufilerin yolu olan tasavvufa yönelerek hakikati bu yolda aramıştır.

    5,64
  • Oruç Sırları ve Fazileti

    Allah, orucu kullarını korumak ve kurtarmak için, dostlarını himaye için bir kale ve bir kalkan kılmıştır. Oruç sayesinde onlara cennet kapılarını açmıştır. Oruç ibadeti, başka hiçbir ibadete benzemez. Çünkü bu, belli şeylerden uzak kalmak, belli bir zaman dilimi içerisinde, yeme, içme ve şehevi istek ve arzulardan uzak bulunmaktır. Bu açıdan başlı başına bir sır/gizli ibadettir. Dolayısıyla oruç tutanların alacakları ecirler, sayı ve hesaba gelmeyecek ve elektronik hesaplamalar ile değerlendirilemeyecek derecede fazladır. Çünkü Allah oruç tutanlara öylesine bir ecir akıtacak ki, bunun herhangi bir yerde dur ve durağı yoktur. Bunun belli bir sınırı olmaması da değerlidir. Çünkü oruç yalnızca Allah için tutuluyor, aynı şekilde Allah’a nisbet olunmakla da şeref kazanmış oluyor. Gerçi tüm yapılan Allah için yapılmaktadır. Hepsinin ayrı bir durumu, ayrı bir değeri ve yeri vardır.

    5,64
  • Dil Belası – Dilin Afetleri

    Dil, Allah Teâlâ (C.C.)’nın yarattığı sanat harikalarındandır. Çünkü o, hacmi itibarıyla küçük olmasına rağmen, işleri itibarıyla vücudun diğer bütün organlarından daha büyüktür. Diğer organların iş alanları sınırlıdır. Örneğin göz, sadece renk ve şekilleri görür; kulak sadece sesleri duyar; el yalnızca maddeye temas eder. Dil ise, maddi ve mânevi bütün varlıklarla, ilim, tasavvur ve hayal alanlarına giren tüm şeylerle ilgilenebilir. O, bunları doğru veya yanlış bir şekilde, kabul veya ret tarzında seslendirebilir. İnsanın ebedi saadet veya felaketine sebep olan iman ve küfür de dilin ikrarıyla sabit olurlar. Bu özelliğinden dolayı, dil sonsuz hayra da sonsuz şerre de vesile olabilir. Dilini Şeriat ölçüleriyle kontrol eden ve onu yalnızca dünyada ve ahirette kendisine fayda veren sözlerle sınırlandıran bir kimse, kurtuluşa erer. Onu kayıtsız ve kontrolsüz bırakan bir kimse de dünya ve ahirette bela ve musibet görür. Böyle bir dil şeytanın sesi olup çıkar ve bombadan beter bir yıkım aracı haline gelir.

    7,90
  • 8 Hadis İmamının Emir ve Yasak Hadisleri

    Hiç şüphesiz İslam’ın ilk yasama teşri kaynağı Kur’an-ı Kerim, ikincisi ise sünnettir. Müslümanlar, Hz. Peygamber s.a.v. döneminden günümüze kadar onun hükümlerine boyun eğe gelmişlerdir. Bundan sonra da sünnet, kıyamete dek Kur’an’ın yanı başında hükümlere kaynaklık etmeye devam edecek, edebi ve ahlaki değerlerin belirlenmesinde mihenk taşı olarak kalacaktır.
    Bu iki kaynağa sarılmak İslam ümmetinin başarılı olmasının ve ilerlemesinin temel sırrıdır ki, Hz. Peygamber s.a.v.: Sizlere iki şey bıraktım, bunlara uyduğunuz müddetçe asla sapıtmayacaksınız. Bunlar, Allah’ın kitabı ve sünnettimdir.

    12,54
  • Erinnerung an den Tod und das Leben danach

    Ein umwerfendes Stück Weltliteratur für alle auf diesem Planeten lebenden Menschen, das letzte Buch des Hauptwerkes des Jahrtausend-Gelehrten erstmals in deutscher Sprache.

    19,49
  • Auszüge aus dem Sahih Al-Buharyy

    Als Allah die segenreiche Kette Seiner Offenbarung mit der Herabsendung des Qur´an für allemal abschloss, machte Er uns mit allem Nachdruck auf die Verbindlichkeit der Sunna aufmerksam, indem Er die Großartigkeit des Prophetencharakters, dessen Vorbildlichkeit für uns, die Befolgung seiner Befehle und Gebote – und nicht zuletzt das Gefügigsein für seine Entscheidungen – betonte und ans Herz legte. Als eine der Quellensammlungen sind hier wesentliche Auszüge aus Buharyys großer Sammlung wiedergegeben.

    31,04
  • Über Intention, reine Absicht und Wahrhaftigkeit

    Mit dem vorliegenden Titel wollen wir die Reihe der Herausgabe jener „Wiederbelebung der Religionswissenschaften“ – Ihyâ’ ‘ulûm ad-dîn –, des 40 Bücher umfassenden Hauptwerks Abû Hâmid Muham-mad al-Ghazâlîs fortsetzen, das seit 900 Jahren zu den wichtigsten Werken der islamischen Tradition zählt und sich wie kein zweites unter den Muslimen auf der ganzen Welt größter Wertschätzung erfreut.

    Das Buch über „Intention, reine Absicht und Wahrhaftigkeit“ (kitâb an-niyyah wa l-ikhlâs wa s-sidq), ein strahlender Stern am Himmel des literarischen Erbes der Menschheit im allgemeinen und des der Muslime im besonderen, rückt die Grundfragen dessen in den Blick, was eine Handlung zu einer guten macht, durch welches seiner Momente sie vom Herrn der Universen akzeptiert, ja geliebt wird und was es ist, wodurch wir als Handelnde zu wahren Menschen werden, mit einer Ehre bekleidet, die von den Himmeln kommt.

    Gute tausend Jahre bevor der deutsche Philosoph Immanuel Kant mit dem guten Willen die Absicht als das wesentliche Kriterium der Moralität einer Handlung erkannte, war dieses alles-entscheidende Prinzip jeden Tuns und (intendierten) Lassens von Sayyidinâ Muhammad (s), dem Propheten des Islams, der Menschheit verkündet worden.

    Er berichtet beispielsweise (vgl. u. S. 26), daß, wenn die Engel dem Herrn der Welten Berichte über gute Werke eines Menschen auf versiegelten Blättern vorlegen, dieser oftmals sagt: „Werft dieses Blatt weg, denn er hat mit dem, was darauf steht, nicht mein Antlitz gesucht.“ Und Er befiehlt: „Schreibt für ihn das und das an, schreibt für ihn das und das an!“ Ihrem Einwand: „Aber, o Herr, er hat ja von dem gar nichts ge-tan.“ tritt Er mit den Worten entgegen: „Aber er hat es gewollt“. Und wenn der Prophet, auf dem der Friede sei, angesichts dessen, daß zwei voller Haß gegeneinander mit dem Schwerte kämpfen und einer den anderen tötet, seinen Leuten erklärt, daß auf beide das Höllenfeuer warte, und den Widerspruch eines Gefährten, „Aber der eine hat doch den anderen nicht getötet“ mit den Worten quittiert, „aber er hat es gewollt“, dann wirft das ein Schlaglicht auf eine Einsicht, deren umwerfende Klarheit uns bis heute belehrt und bewegt.

    Imam Ghazâlî hat mit vorliegendem Werk das vom Propheten hinterlassene Erbe zu einer Form zusammengebracht, die es für jeden Muslim und jene, die von einer entscheidenden Grundfrage unserer Existenz berührt wurden, und alle wahren Philosophen nicht bloß zu einer unverzichtbaren Lektüre macht, sondern, weit mehr, die Sehnsucht nach dem erweckt und befördert, das uns in diesem und jenem Leben unser Glück erlangen läßt.

    16,10
  • El Munkız Mined Dalal Dalaletten Çıkış Yolu

    El-Münkız mine’d-dalâl, Gazâlî’nin kendi düşünce dünyasındaki büyük değişim ve gelişim sürecini anlattığı eseridir. Bu eser, İslâm kültüründe örneğine az rastlanır bir otobiyografi olması yanında V. (XI.) yüzyıl İslâm dünyasının inanç ve fikir hareketlerini değerlendiren ve daha da önemlisi, felsefî anlamda şüpheciliği o güne kadar benzeri görülmemiş bir şekilde temellendiren muhtevası ile İslâm düşünce tarihinin en özgün ürünlerinden biridir.

    6,79
  • Kimya-yı Saadet

    Iman, amel ve tasavvuftan (ahlak) bahseder.
    İhya’nın Farsçaya yapılmış kısa bir tercümesi mahiyetindedir.

    15,99
  • İnsanın Aldanışı

    Şeytana insanları yoldan çıkarma izni verilmişken dünyanın bir aldanış yurdu olmaması mümkün mü? Onun işi; Müslümanı, âlimi, kâfiri, itaatkârı, âsiyi, câhili aldatmak değil mi? Bu yüzden aldanma da aldananlar da türlü türlüdür.
    İmam Gazzâlî’nin kaleme aldığı İnsanın Aldanışı isimli bu eser ise aldanışa düşmüş kimseler için yazılmış bir manifesto gibidir. Gazzâlî, aldanan kişilerden bahsederek aldanma sebeplerine değinir, hangi toplumların aldanmakta olduğunu açıklar ve aldanma tehlikesinden korunmamız için hastalığı teşhis edip tedavisinden bahseder.
    Doç. Dr. Osman Nuri Küçük’ün takriz ve takdimi; eserin İslâm düşünce geleneğindeki yerini, aldanışın değişmeyen ve ibret alınmayan tarih ve örneklerini gözler önüne serer. Kısa ve anlaşılır açıklamalardan oluşan eser ise aldanışa düşmeyelim diye adeta elimizden tutup bizi aldanıştan uzaklaştırır.

    6,79
  • Esmaül Hüsna Şerhi

    Gazali´nin öğrenme merakı onun çok sayıda dini ve fikri akımları araştırmasına neden oldu. Yaşadığı dönemde hakikati bulmak isteyen insanların dört kısıma ayrıldığını ve her birinin hakikati kendi yolunda aradığını gördü. Bunlar; felsefeciler, kelamcılar, sufiler, batınilerdi. Hepsinin görüşlerini inceleyerek, kelam, felsefe ve Batınilik yolunu kitaplarında ayrıntılarıyla anlattı ve sufilerin yolu olan tasavvufa yönelerek hakikati bu yolda aradı.

    9,09
  • Adab-ı Muaşeret

    Bâtınî sefer gönülle yolculuktur ki, yer ve gök âleminde, Allahu Teâlâ’nın acâip sun’unda olur. Din yolunun duraklarında ve konaklarında yolculukta bulunmaktır. Mercilerin, Allah adamlarının yolculuğu, böyle bir bâtmî seferdir. Beden varlıklarıyla evlerinde oturmaktadırlar. Fakat yedi kat gök, yedi kat yerden daha geniş olan cennette gönülleri dolaşır, cevelân eder. Ariflerin cenneti o melekût âlemidir ki, ne yolu kesilebilir, ne sonsuzluğuna varılabilir. Ne ziyâreti yasaklanabilir.
    Hak Sübhânehu ve Teâlâ bu gönül yolculuğuna şu davette bulunur: “Onlar, yer ve gök âlemlerine ve Allahu Teâlâ’nın yarattığı şeylere nazar eylemediler mi?” (Araf: 185)
    Eğer bir kişi bu iç âlemin yolculuğundan âcizse ve ondan uzak kalmışsa, zahirî yolculuk yapmalı, bedenini bir yerden bir yere dolaştırmalı. Her yerden bir fayda, ibret edinmeli. Bu da kendi ayağı ile Kabe’ye giden, zahir Kabe’yi gören ve tavaf eden kişiye benzer.

    7,94
  • İmam-ı Gazali’den Yönetim Sırları

    İmam Gazali bu kıymetli eserinde otoriteye karşı duruşumuzu irdelerken adil bir yönetici olmanın önemini vurguluyor. Kitapta; büyük Üstad Gazali, konuları öykülerle örneklendirerek akıcı bir üslupla detaylandırırken yöneticilere öğütler veriyor. Yönetici adaylarının ya da liderlerin hem dünyada adil olmak hem de ahiretini kurtarmak için muhakkak okuması gerekli bir kitap.

    9,09
  • Cennete Kavuşturulan Abidler Yolu

    Öncelikle kul, zayıf bir varlıktır. Zaman çok zor bir zamandır. Din işi, inişli ve çıkışlıdır. Boş zaman neredeyse hiç yok gibidir. Meşguliyet ise, sayıya gelmeyecek derecede çoktur. Ömür kısadır. Amel ise, hatalarla doludur. Bütün bunların hesabını görecek olan zatın gözünden hiçbir şey kaçacak değildir. Sonunda gidiş Allah’adır. Ecel yakındır, yolculuk çok uzundur.

    10,24
Open chat
Wie können wir Ihnen behilflich sein?