Feridüddin Attar

Feridüddin Attar, 1136 yılında Nişabur, İran'da dünyaya gelmiş 1221 yılında vefat etmiş ünlü bir İranlı şair ve mutasavvıftır. Hekim ve eczacı olmasından dolayı Attar olarak anılmaktadır. Feridüddin Attar, Mevlana, Şeyh Galip ve diğer mutasavvıflar tarafından yüceltilmiş pek çok eseri de günümüze kadar ulaşmıştır. Feridüddin Attar, yaşamı hakkında bilgi çok azdır. Belki de değişik alanlarda da eğitim almış bir eczacının oğludur.

  • Pendname – Öğütler Kitabı

    Bu eser, sadece Müslümanlara değil; her din, her mezhep ve her meşrepten bütün insanlığa seslenen insanca yaşama rehberidir.
    Doğruluğu, güzelliği ve mutluluğu arayan herkesin ruhunu yıkayıp sükûna erdiren bir pınardır.
    Ferîdüddîn Attâr hazretleri, evrensel çapta bir sûfîdir. O yüzden de seslenişiyle bütün insanlığı kucaklar.”Evlâdım, insanlara sert konuşma yoksa sana sırt çevirirler.
    İyi günlerinde başkasına yardım edersen, dar günlerinde o da senin imdadına koşar.
    Öfkesini tutmak, yüce ruhlu insanın harcıdır.
    Aşağılık biri olmak istemiyorsan, aşağılık birinden bir şey isteme!
    Birlikte yaşadığı insanlarla geçinmeyi bilmeyenin yoldaşı, sıkıntı ve ızdıraplarla dolu günlerdir. Ruhun üzüntülerle dolsun ve kıvransın istemiyorsan, hiçbir kalbi kırmamaya bak!
    Bir toplantıda insanların seni dinlemediklerini görürsen, yüzlerce sözün dahi olsa sakın söyleme!”
    5,90
  • Mantıku’t-Tayr – Kuş Dili

    Feridüddin Attar Mantıku’t-Tayr (Kuş Dili) eserinde çok zengin bir sembolik dil kullanmış ve Hakikatı arayanları, yani Hakikat Yolunun Yolcularını kuşlarla simgelemiştir. Amaçları, padişahsız hiç bir ülke olmadığı düşüncesiyle, kendilerini yönetmek üzere bir padişah seçmektir. Ancak yol, uzun ve zahmetli, menzil uzaktır…

    Yolda hastalanan veya bitkin düşen kuşlar çeşitli bahaneler, mazeretler ileri sürerler. Bunların arasında, nefsani arzular, servet istekleri, ayrıldığı yeri özlemesi, geride bıraktığı sevgilisinin hasretine dayanamamak, ölüm korkusu, ümitsizlik, şeriat korkusu, pislik endişesi, himmet, vefa, küskünlük, kibir, ferahlık arzusu, kararsızlık, hediye götürmek dileği gibi hususlarla; bir kuşun sorduğu “daha ne kadar gidileceği” sorusu vardır.

    Hüthüt hepsine, hepsine, bıkıp usanmadan tatminkar cevaplar verir ve daha önlerinde aşmaları gereken “yedi vadi” bulunduğunu söyler. Ancak, bu “yedi vadi”yi aştıktan sonra Simurg’a ulaşabileceklerdir…

    9,09
Open chat
Wie können wir Ihnen behilflich sein?