Cüneyt Özdemir

Cüneyt Özdemir, 8 Şubat 1970 yılında Ankara'da dünyaya gelmiştir. İlk okulu Yükseliş Kolejinde, lise eğitimini ise Ankara Atatürk Lisesinde tamamlamıştır. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Bölümü mezunudur. 1990 yılından itibaren basın yayın kuruluşlarında çalışmaya başlamış, 1992 yılında muhabir olarak çalıştığı 32. Gün haber programında 8 yıl genel yayın yönetmenliği de dahil olmak üzere çeşitli görevlerde bulunmuştur. Cüneyt Özdemir, 1993 yılında British Council bursu ile Londra'ya gitmiş ve multimedya üzerine eğitim görmüştür. ATV ana haberde Cüneyt'in Büyüteci bölümünü hazırladı, bir yıl süre ile Siyaset Meydanının yönetmenliğini yaptı. Cüneyt Özdemir, 2011 yılında Zeynep İnanoğlu ile evlenmiştir. Bir çocuk babası olan yazar Londra'da yaşamını sürdürmektedir.

  • Önemli İşler Dairesi

    Türkiye’nin üç büyük istihbarat teşkilatından biri olan Emniyet İstihbarat Dairesi kapılarını ilk kez bir gazeteciye açtı ve adım adım büyüyen bu “gizli güç” kendini anlattı.Ve yine ilk kez hayati önem taşıyan pek çok operasyonun arkasındaki bu gücün gelişme süreci bir araştırma kitabına konu oldu.

    Cüneyt Özdemir’in özel röportajları ve ayrıntılı araştırmasıyla Türkiye gerçeklerine bambaşka bir açıdan bakacaksınız.Derin devletin sahibinin el değiştirdiği sancılı günlerde Türkiye’de yavaş yavaş büyüyen yeni başrol oyuncusunu tanıyacaksınız.

    6-7 Eylül Olaylarından Abdi İpekçi cinayetine, 1 Mayıs 1977 olaylarından Bahçelievler Katliamı’na, 9 Subay Olayı’ndan Ergenekon’a kadar Türkiye’yi sarsan pek çok olayın gün ışığına çıkmamış yönlerini istihbaratçılardan dinleyeceksiniz. Mafya dünyasını takip eden istihbaratçıların ilginç anılarını, JİTEM hakkında hiç bilmediğiniz gerçekleri, MİT ile Emniyet çekişmesinin perde arkasını, Dev-Sol’a karşı yürütülen operasyonların ayrıntılarını, istihbaratçıların başına gelen trajikomik olayları, Ergenekon’un geçmişteki uzantılarını ve kuşkusuz Emniyet içindeki Fethullah Gülen etkisini ayrıntılarıyla ilk kez okuyacaksınız

    Bir macera filmini aratmayan tamamı gerçek ve belgeli Türkiye gerçeklerini okuduğunuzda “ezberiniz bozulacak”.

    10,24
  • Onlarlaydım Ama Onlardan Değildim

    “Hava soğuk. Saçım kirden bir top yumağı. Gece karanlık. Havlum yok. Duşlar boş. Su muhtemelen soğuk, çok soğuk olmalı, Isıtma da yoktur şimdi. Sıra da yok. Bu saatte duş alsam, kesin hasta olurum. Kesin. Biliyorum canım… Hem eşyalarımı nereye koyacağım ki? Sabun mabun da yoktur şimdi. Taa çadırların orada var. Çantamda… Kim gidecek ki şimdi oraya? Boş ver, şimdi burada başıma gelebilecek en son şey hastalık zaten. Kirli kalalım canım, ne olacak ki? Kaşınmıyorum da. Karışmıyorum! Kaşınmamalıyım.”
    6,79
  • Önemli İşler Dairesi

    Türkiye’nin üç büyük istihbarat teşkilatından biri olan Emniyet İstihbarat Dairesi kapılarını ilk kez bir gazeteciye açtı ve adım adım büyüyen bu “gizli güç” kendini anlattı.Ve yine ilk kez hayati önem taşıyan pek çok operasyonun arkasındaki bu gücün gelişme süreci bir araştırma kitabına konu oldu.

    Cüneyt Özdemir’in özel röportajları ve ayrıntılı araştırmasıyla Türkiye gerçeklerine bambaşka bir açıdan bakacaksınız.Derin devletin sahibinin el değiştirdiği sancılı günlerde Türkiye’de yavaş yavaş büyüyen yeni başrol oyuncusunu tanıyacaksınız.

    6-7 Eylül Olaylarından Abdi İpekçi cinayetine, 1 Mayıs 1977 olaylarından Bahçelievler Katliamı’na, 9 Subay Olayı’ndan Ergenekon’a kadar Türkiye’yi sarsan pek çok olayın gün ışığına çıkmamış yönlerini istihbaratçılardan dinleyeceksiniz. Mafya dünyasını takip eden istihbaratçıların ilginç anılarını, JİTEM hakkında hiç bilmediğiniz gerçekleri, MİT ile Emniyet çekişmesinin perde arkasını, Dev-Sol’a karşı yürütülen operasyonların ayrıntılarını, istihbaratçıların başına gelen trajikomik olayları, Ergenekon’un geçmişteki uzantılarını ve kuşkusuz Emniyet içindeki Fethullah Gülen etkisini ayrıntılarıyla ilk kez okuyacaksınız

    Bir macera filmini aratmayan tamamı gerçek ve belgeli Türkiye gerçeklerini okuduğunuzda “ezberiniz bozulacak”.

    6,79
  • Suskunluk Dağının Zirvesinde

    Eğlencesini yitirmiş bir ülke… Bütün ışıklar sönmüş… Yok artık lunaparkın yürekleri şenlendiren neşesi… Terkisine alıp susturulmuş sözcükleri, suskunluk dağının zirvesine tırmandı gazeteci…

    Anlatacak çok şey vardı çünkü. Savaşlar, acılar, uzak kentler, mülteciler, gökdelenler, kederli coğrafyalar, çocuk ölüleri… Sonra filmler vardı; hep bir ağızdan söylenen şarkılar, aşklar, düşler, göğün altındaki her şey…

    Tüm bunları anlattı gazeteci, uzakta hüzünle sarmalanmış ülkeye… Eğlencesini
    yitirse de umudunu yitirmiyordu bu ülke. Umudu on dokuz yaşındakinin düşlerinde saklamıştı çünkü.

    Ve suskunlukta dile gelen gerçeğin kendisiydi.

    11,39
  • Eğlencesini Yitiren Ülke

    Betonun, makinenin, soğuk teknolojinin kararttığı şehir hayatının gündelik ama sıradan olmayan ayrıntıları…

    Savaşın, diktatörlüklerin gölgesindeki uzak şehirler… Sokaklar, evler, neon ışıklarının renklendiremediği bir örnek hayatlar…

    AVM’ler, ufku kaplayan gökdelenler, artık bizim olmayan parklar, semtler, mahalleler…

    Birbirinin sonunu hızlandırmak için kavgaya tutuşan siyasetçiler, bağırtılar, vasatistler. Partililer, cemaatçiler, operasyonlar, algılar…

    Bir ülke hızla yitiriyordu eğlencesini… ve gazeteci yazıyordu bu yitirilmiş eğlenceyi, yeni gelen hüznü, içinde taşıdığı umudu…“Yeni Türkiye”nin eski hikâyesini.

    10,24
Open chat
Wie können wir Ihnen behilflich sein?