-
Yıldırım Bayezid
Yıldırım lakaplı Şehzade Bayezid, alazlanıp yanan bir entrika çemberinin içinde tahta geçti. En yakınında bulunan Alkan Boğa’nın, kardeşi Yakup’u da yanına katarak ettiği ihaneti seziyordu. Kendisine diş bileyen, kalabalık haçlı ordularının entrikalarını ensesinde hissediyordu. Kadı Burhaneddin’in gölgesini yanı başında görüyor, Anadolu ve uç beylerinin emniyet hislerini bertaraf ettiğini biliyordu. “Adımlarını sağlam basan, yüreğindeki korkuyu da söker atar!” dedi ve mertçe sarıldı belindeki baltaya, düştü harp meydanlarına. Zekâsıyla ve bileğiyle kazandığı onca zaferden sonra Bayezid’in önünde kim durabilecekti artık? Hangi kalleş tuzak onun saltanatını ayağına dolayabilecekti? Tarihi romanların vazgeçilmez ismi, ödüllü yazar Okay Tiryakioğlu’nun, Yıldırım Bayezid’in tahta geçiş ve yükseliş dönemini anlattığı bu muhteşem kurguyu soluksuz okuyacaksınız.
-
Yıldız Hatıraları
Saltanatının ve kısa bir süre sonra da vefatının üzerinden 100 yıl geçmiş olmasına rağmen, Abdülhamid ismi halen tartışılmaya devam etmektedir. Bu eser, Sultan II. Abdülhamid’in en yakın isimlerinden biri olan Tahsin Paşa’nın, tarihin en cilveli dönemlerinde Yıldız Sarayı’nda yaşadığı tanıklıkların bir belgesidir. Padişahın sâdık ve has adamlarından biri olan Tahsin Paşa’nın bu hatıratı, konusunun uzmanı olan A.Zeki İzgöer’in titiz çalışmasıyla, eksiksiz bir şekilde okura ulaşıyor. Tarihçiler ve tarihe ilgi duyanlar için önemli bir belge kitap…
-
Yıldız Tozu / Günümüz Çocuk Edebiyatı Dizisi
Aile ilişkilerinin ve kardeşlik bağının önemini anlatan bir kitap… Bir çocuğun mutluluğunu ve hayallerini önemseyecek, dünyaya onun yüreğinden bakacaksınız.
-
Yıldızlar Saçıldığında
“Nasıl bakılacağını bilirseniz, yıldızların özüne işlenmiş hikâyeler vardır. Bir yıldız gibi olun, ışığınız parlasın. Hikâyeniz parlasın. Çünkü bizi eve hikâyeler götürecek.” Mülteci kampında günler birbirinin aynı geçer: sıkıcı, aç ve gergin. Kampta ne yeteri kadar yiyecek vardır ne oyalanacak bir şey ne de ihtiyaç duyulan ilaçlar. Hayatının büyük kısmı kampta geçen Omar, okula gitme fırsatı doğduğunda bunu hem kendi hem kardeşi Hasan için bir umut ışığı olarak görür. Fakat bu aynı zamanda konuşamayan kardeşini, ailesine dair tek hatırasını yalnız bırakacağı anlamına gelir. Omar ve kardeşinin hayalini kurdukları yeni hayata başlamaları içinse beklemeleri, beklemeleri ve daha çok beklemeleri gerekir. Ömrünü karşılaştığı zorluklarla mücadele ederek ve değer verdiği şeyleri var gücüyle koruyarak geçiren Omar, nereye giderse gitsin ve yanında kim olursa olsun ailesini ve evini yüreğinde taşır. Yıldızlar Saçıldığında, Omar Mohammed’in kendi hikâyesini tüm içtenliğiyle anlattığı, ödüllü çizgi roman yazarı Victoria Jameson’un kaleminde hayat bulan, bekleyişin ve umudun buluştuğu etkileyici bir çizgi roman.
-
Yılgın Türkler Okumalık Kapağıynan
Çok az kitap bu kadar okundu, bu kadar tartışıldı ve yazarını bu kadar tanınır kıldı. Bülent Akyürek’i cesur romanları ve olay yaratan konuşmalarından tanıyoruz. Sert dili ve kalemiyle hep söylenemeyenleri söyledi. Hiç susmadı, hiç esnemedi… Yayınevimiz ilk yayınlandığında Bestseller olan ve bu özelliğini yıllardır yitirmeyen “Yılgın Türkler”in genişletilmiş ve gözden geçirilmiş yeni baskısını sunmaktan gurur duyar… Bu kitap, dünya tarihinin en yorgun, en yılgın milletine agresif, hüzünlü ve trajikomik bir son çağrıdır. Bazı konu başlıkları: Ayaktayken bir bardak su getirsene Taş yok mu taş? Almanlar yenilince biz de yenilmiş sayıldık Memleketi sen mi kurtaracan? Yellenme biçimlerine göre karakter tahlilleri Gavur yapıyor abi NASA’nın başında iki Türk varmış Gitcem abi bu ülkeden Akıl verme para ver Adamın olacak iyi bir yere büfe açacan abi Yenildik ama ezilmedik Çocuk heyecandan cevap anahtarını kaydırmış ablası Bana bişey olmaz ben Türk’üm Ya ver ya terk et Bir oturuşta iki büyük deviririm ama asla sarhoş olmam abi Dört iklim görüyok, başka kimin ülkesinde var abi Türk’ün aklı tuvalette gelirmiş GV bırakın biz size döneriz Sende karizma eksik abi Küçük esnaf ölmüş abi Oranın kızları nasıl abi? Sigarayı bıraktım artık merdivenleri koşarak çıkıyorum abi… Gerçeğin her zaman iki şahide ihtiyacı vardır… Birincisi benim… İkincisi siz olun… Yoksa bana deli diyecekler…
-
Yobazlıklar
Akla pranga vuran ve geçmişini güncelleştiremeyen dinci yobazlık, İnsan severlikten uzak, ırkçı ve saplantılı etnik yobazlık, Bilimi ilah gibi görüp putlaştıran bilimci-teknokratik yobazlık, Çıkarı için diğer halkları açlığa mahkûm eden kapitalist yobazlık, Marks’ın düşüncesini pespayeleştiren sosyalist-komünist yobazlık, Ve bugünün insanına hayatı zehreden, geleceğin insanını da şimdiden zehirleyen daha nice yobazlıklar… Dünyaca ünlü düşünce adamı Roger Garaudy bu eserinde Batı’nın ve Doğu’nun bütün yobazlıkları gözler önüne seriyor. Sadece sergilemiyor, her türden yobazlığa karşı ne yapılması gerektiği de apaçık ortaya koyuyor. Hem Batılılara hem de bizlere ağır eleştiriler getiren Garaudy’nin görüşleri dikkate alınmadan güler yüzlü bir gelecek kurulamaz!
-
Yoğurt / Deniz’in Sevdiği Şeyler -6
Deniz annesinin de babasının da pişirdiği yemekleri çok sever,
Bazen mızıldansa da hepsini afiyetle yer -
Yol
Jack London, otobiyografik hikâyelerden oluşan bu kitabında, “Yol”da geçirdiği günleri anlatır. “Kanımda var” dediği seyahat tutkusuyla yerinde duramadığı hayatından kesitler sunan London’ın, tren kovalamaktan yiyecek dilenmeye kadar farklı yüzlerine tanıklık ettiği serseri yaşantısının izini süreriz her macerada. Onun bu sıra dışı deneyimleri doğal ve içtenlikli üslubuyla okuyucusunu olayların içine çeker. Ayrıca Yol, Amerika’daki ekonomik bunalımların doğurduğu “Büyük Buhran”da, hayata çok kötü şartlarda tutunmaya çalışan Amerika’nın kayıp kuşağının da hikâyesidir.
-
Yol Ayrımı (Esir Şehir Üçlemesi 3.Kitap)
Kâmil Bey de Anadolu’da serbesttir artık … Türkiye’yi kuşatan bir “serbest”lik rüzgarı esmeye başlar zamanla. Bu serbestlik, değişen ya da değişmiş gibi görünen insanların maskelerini birer birer düşürürken, İstanbul’da hayat giderek zorlaşır. Kâmil Bey, yıllardır özlemini duyduğu biricik kızı Ayşe’ye kavuşmaya çalışırken, Kurtuluş Savaşı’nda yüz binlerce insanın kanıyla kurtulan vatan, artık demokrasi mücadelesi vermektedir. Serbest Fırka’nın kuruluşu, Darülfünun’da meydana gelen ayaklanmalar, İstanbul sokakları ve tarihin derinliğinde kalan ayrıntılar… “Yol Ayrımı”, savaştan zaferle çıkmış bir milletin demokrasi yolunda attığı bebek adımlarının izdüşümlerini aktarıyor okura.
-
Yolculuğa Hazır mısın? / Kral Şakir İlk Okuma Kitabı 5
Selam arkadaşlar ben Şakir, herkesin bildiği şekilde Kral Şakir! Ben ve benim çılgın ailem bu sefer de ilk okuma kitaplarıyla maceradan maceraya koşuyoruz. Bu hikâyede de Fil Necati Ağabey, babam ve Canan ile birlikte yaya ve trafik güvenliği için kolları sıvıyoruz. Bakalım bu maceranın sonunda Fil Necati Ağabey trafik kurallarını öğrenebilecek mi?
€6,90 -
Yoldaki İpuçları / Maceraya Yolculuk
Meraklı Murat’ın yağmurdan bulutlara, dağlardan hayvanlara dünyamızdaki her şeyi öğrenme macerasında olmak ister misin? Unutma, soru sormak serbest! Haydi, bütün soruların cevabını arayan Meraklı Murat’la tanış.
-
-
Yoldaki İzler
Benim siyaset kervanına katılışım ve Erbakan Hocamızla ilk defa karşılaşmam Milli Selamet döneminde oldu, diyerek bu kutlu yola çıkışını anlatıyor Şevket Kazan. Zaman içinde yollarına çıkan engelleri, bu engellemeleri kimlerin yaptığını, bu engelleri nasıl aştıklarını tarih tarih anlatıyor. Bu kitabı okuduğunuzda yaşadığınız olayların sadece görünenlerden ibaret olmadığını, maneviyatın da bir o kadar önemli olduğunu fark edeceksiniz. Ve yine yrünen bu kutlu yolda “Yoldaki İzler”i takip ettiğinizde Allah’ın yardım ve inayetinin Milli Görüşçü’lere nasıl ulaştığını da..
-
Yoldaki Mühendis
Abdullah Galib Bergusi. Filistin Direniş Hareketi Kassam’ın Batı Şeria ve Ramallah’ta bilinen en meşhur komutanı. Kod adı Yoldaki Mühendis ya da Gölgeler Prensi olan Bergusi, Filistin tarihinde en çok ceza alan kişi. 67 müebbet ve ayrı ayrı onlarca yıl hapis cezası… 2003 yılından beri tek kişilik hücrede yaşıyor. Tutsak alınmadan önce İsrail’in tüm istihbaratını peşinden koşturan Filistin’in bu meşhur komutanı bedeni tutsak alınsa da zindanda kalemiyle kelimeleriyle direnmeye devam ediyor. “Uzun zamandır tek kişilik karanlık bir hücrede yaşıyorum. O kadar uzun zaman ki artık senelerini saymakta acizim… Tek kişilik karanlık hücreye konulmadan tam altı ay boyunca soruşturma merkezlerinde dolaştırıldım. Bu merkezlerde ölümü gördüm… Ölümle konuştum… O da benimle konuştu… Çok defa ölüme dokundum… Fakat el-Kahhâr olan Allah’ın yardımıyla ölüme galip geldim… Siyonistler tarafından tutuklanmadan önce hayatımın en güzel yıllarını geçirdim. Başım dik ve yükseklerdeydi. Mescid-i Aksa’nın kandillerinin yakılacağı yağın Filistin’e, özgür savaşçıların toprağına gelmesi çok yakındır… Aydınlık yarınlar yakındır. Siyonistlerin, Allah’ın mübarek kıldığı Mescid-i Aksa’dan gitmeleri yakındır. Filistin’in emperyalizmden, işgalden ve zulümden özgürlüğüne kavuşacağı günler çok daha yakındır.” Abdullah Galib Bergusi
-
Yoldaki Mühendis 2
Abdullah Galib Bergusi. Türkiyeli okur onu “Yoldaki Mühendis” kitabıyla tanıdı. Filistin’in yaşayan efsanevi komutanlarından birisi olan Bergusi İsrail tarihinde 67 müebbet ve 5200 yıl hapisle en çok ceza verilen kişi. Otobiyografisini anlattığı ilk kitabında bizleri hayretlere düşüren ve heyecanlandıran Abdullah Bergusi, hayat hikâyesinin devamı olan bu ikinci kitabında bizleri yine heyecanlandırıp; hayretlere düşürüyor. Yoldaki Mühendis 2 devam kitabında zindanda yaşadıklarını; işkence seanslarını, düşmanın onu çözmek için uyguladığı taktikleri ve aynı zamanda da kendi iç sorgulamasını mümkün olan en yalın haliyle okur ile paylaşıyor. “…Çoğu zaman karanlıktan ötürü yazamıyorum. Beni yazmaya iten etken ise direnişin kalemini tutma ve buradan dahi olsa direnişe ve İslam’a hizmet etme isteğidir. Bu yüzden şartlar ne olursa olsun, bu can bu bedende olduğu müddetçe direnişime devam edeceğim. Olurda ruhum bedenimi terk ederse şehit; yok bedenimde kalmaya devam ederse yine şehit olurum. Ama ilkinden farklı olarak ‘Yaşayan Şehit’ olurum…” Abdullah Galib Bergusi
-
Yorgun Savaşçı
Esir Şehir Üçlemesi’nde Millicileri İşgal Kuvvetleri’nin baskısı altındaki İstanbul’da anlatan Kemal Tahir, ‘Yorgun Savaşçı’da onları Anadolu’ya gönderir. ‘Yol Ayrımı’nda yan karakterlerden biri olarak karşımıza çıkan Cehennem Topçu Cemil, ‘Yorgun Savaşçı’nın baş kahramanıdır. İstanbul’a geldiğinden beri, bir türlü üzerinden atamadığı yorgunluğu sanki dinlendikçe çoğalan Cemil, bir yandan aşık olup evlendiği teyze kızı Neriman ile her şeyi bırakıp uzakta bör köyde yaşamayı isteycek kadar bıkkın; diğer yandan Anadolu’ya geçip Milli Mücadele’de ön saflardayer almayı isteyecek kadar da cesurdur. 1919 ve 1920 yıllarında İstanbul’daki örgütlenmeleri ve Anadolu direnişini anlatan ‘Yorgun Savaşçı’, Cumhuriyet’in kuruluşuna giden sürecin romanı olarak da okunabilir.
-
Yorumlar 19 Paylaş Çürük Ali Mikrop Necati Fırçala Dişi Bitir İşi
Güneş yavaş yavaş doğmaya başladı, mikroplar mahallesindeki odamın içi iyice ısındı. Bu tek bir şey demek: Yemek vakti!
Şimdi canım arkadaşım Mikrop Necati ile yapmamız gereken şey kendimize yiyecek dolu güzel bir ağız bulmak.
Ben kim miyim? Tabii ki Çürük Ali! Mikroplar aleminin birinci kralı.
Haydi Necati, çürütülecek dişler bizi bekler!€17,90 -
Yorumlar 6 Paylaş Allah’ın Güzel İsimleri 8 / Bari Allah
Allah’ın Güzel İsimleri, okul öncesi ve okumaya yeni başlamış 4-8 yaş aralığındaki minik okurlarımız için hazırlandı.
Dizinin her bir kitabında, bir esma konu edinilmekte ve bu esma, oyun hamuru kıvamında şeker gibi tatlı resimlerle birlikte anlatılmaktadır.
Merak Ediyorum Dizisi ve Daha da Küçükler İçin Allah’ı Merak Ediyorum kitaplarının da yazarı olan ÖZKAN ÖZE tarafından kaleme alınan dizi, özellikle çocuk kitapları için yaptığı çalışmalarla öne çıkan ve sevilen illüstratör ONUR AYBOĞA tarafından resimlendi. -
You‘TÜP’lü Kanalıma Hoş Geldiniz!
Mine Sota’dan ‘Aboo’ dedirtecek kitap!
Hişştt!
Toplaşın!
Genetik mühendisi Şenol’un düğünlerde niye piyanist şantörlük yaptığını…
Karton kutuda yaşayan Sabrettin Bey’in, paraya para demezken, bankadan nasıl mezar yeri kredisi istediğini…
Yapay zekanın, bizim maalleye gelince nasıl YATAY ZEKA olduğunu…
Hedefini asla şaşırmayıp tam on ikiden vuran ANNE TERLİĞİ’ni…
Çocuğun anten ayarları yanlış yapıldığında, ortaya nasıl “Nihohahaa!” adlı bir gerilim filminin çıktığını…
“BİZE Bİ’ ŞEY OLMAZ” derken, bize nasıl her şeylerin olduğunu…
Hayırlı bir iş niyetiyle başlanan düğün olayının, sonunda nasıl “HAYIR!” lı bir işe dönüştüğünü…
Canımızın içleri dediğimiz bağzı arkadaşların, radyoaktif madde gibi ömrümüzün başını nasıl yediğini…
Alttan almaklar canınıza yetip “Bi’ sssaniye!” dediğiniz anda nasıl “SEN ÇOK DEĞİŞTİN!” dendiğini…
Korku filmlerinde öcülü böcülü şatolara girip “Merhabaa!” diyen Suzın ve Tom kişilerinin ayküü’sünün ne kadar düşük olduğunu…
Ve her bi’ şeyleri anlattık.
Her birimiz kendi hayat kanalımızın fenomeniyiz… Uzun uzun çileler çekip bu kanallarda kısacık bir bölümünü yayınlıyoruz.
Ama bir son dakika haberi sevgili seyirciler! Dünya ne düz, ne yuvarlaktır. Dünya;YAMUKTUR! Net bilgi. Yayalım.Ayriyetten hey sayın “Aboo o ne!”miz! RH pozitif çareler sunan bu kitabı okurken ki tüm gülüşmeleriniz kayıt altına alınacaktır.
O zaman, haydin!
You‘TÜP’lü kanalıma hoş geldiniz! -
YouTuber Buğra ile Fenomen Ela’nın Maceraları
Sürekli birlikte vakit geçiren Buğra ve Ela kuzenler, YouTube fenomeni olmak için güzel bir video çekmek isterler. Bunun için yaşlı bir nine ile dedeyi videolarına dahil ederler. İşte o andan itibaren Buğra ve Ela için yeni bir hayat tecrübesi başlar. Acaba Buğra ve Ela, amaçlarına ulaşarak YouTube fenomeni olabilmişler midir yoksa bu heveslerinden vaz mı geçmişlerdir?